Çiçek Dilligil’i biraz da siz anlatabilir misiniz?
Her şeye yetişmeye çalışan, mükemmeliyetçi bir yapım var. İyi organize olan bir insanım. Yaptığım işe iyi konsantre olurum. Bu nedenle doğru konsantrasyonla ve doğru zamanlamayla işlerim çabucak biter. Faal bir insanım. Önceliklerim ailemdir. Ardından mesleğim gelir. Mesleğim çok kutsaldır. Bu nedenle elimden geldiğince mesleğim ve mesleğimin yan dalları olan işlerimi yapmaya çalışıyorum. Oyunculuk okudum. Ailemden de gördüğüm, uzmanlaştığım mesleğim oyunculuktur. Ancak bu zamana kadar edindiğim tecrübeyle birlikte; yönetmenlik, eğitmenlik, bölüm başkanlıkları, sanat yönetmenlikleri, sahne hocalıkları da yapıyorum. Seslendirme çalışmalarım da devam ediyor. Ayrıca kurumsal eğitimler de veriyorum. Özel gece sunucukları da yaptığım işlerden biri. 6 sene Afife Tiyatro ödüllerinde jüri üyeliği yaptım. Oldukça oyun izler, okur ve yazarım. Bunca yoğunluk arasında evimi hiç ihmal etmem. Mutfağım benim için çok kıymetlidir. Çocuğum ve kocam özellikle üstlerine titrediklerimdir. Dostlarıma da vakit ayırmayı ihmal etmem. Televizyon ekranlarının sevilen yüzlerindensiniz. Ancak tiyatroya da gönül vermiş birisiniz. Şu an hangi projelerde ve çalışmalarda sizi görebiliriz? Şu anda Bavul isimli bir oyunumuz var. Geçen sezon başlamıştık. Bu sezon da devam ediyor. İstanbul’un yanı sıra Doğu’da, Güney Doğu’da, İç Anadolu’da da turnelerimiz oldu. Önümüzdeki günlerde Karadeniz, Akdeniz ve Ege’de de turnelerimiz olacak. Ayrıca Aktör Stüdyo ve Eyüboğlu Koleji’ndeki eğitimlerimiz önümüzdeki sene devam edecek. İnternet üzerinden de İçten Sesler Korosu isimli dizimiz başladı. Onun da çekimleri gerçekleşiyor.
Son yıllarda tiyatro oyunlarının sayısında bir artış gözlemliyoruz. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu sorunun cevabı biraz önceki sorunun içerisinde saklı aslında… Ne kadar arz, o kadar talep, ne kadar talep o kadar arz… Mesleğinizle ilgili yapmak istediğiniz ya da hayal ettiğiniz bir konu var mı? Mesleğimle ilgili hayalim hiçbir zaman bitmez. Her zaman şu rolü oynasam, şöyle bir proje olsa gibi düşünceler olur. Bizim işimiz hayal etmek, hayal ettiğimizi hayata döndürmek… Türkiye’de tiyatro bilinci halk tarafından yeteri kadar oluştu mu? Özellikle babam Avni Dilligil kendi tiyatrosuyla Anadolu’ya ve birçok bölgemize tiyatro götürdü. Birçok usta tiyatrocu da aynı şekilde. Müthiş bir altyapı sağladılar. Bizler de onların üzerine birer taş koymaya çalışıyoruz. Değişen yapılar var. Ana akım tiyatronun yapısı artık çok değişti. Alternatif mekanlarda yapılan, alternatif denen işler de çok gündeme geldi. Onlar biraz daha ana akım tiyatro halini almaya başladılar. Son yıllarda tiyatronun çok renkli bir yelpazesi oluştu. Her seviyeye hitap edebilecek ve her seviyeyi bir seviye artırabilecek tarzda oyunlar var. Çok seçenek var… Bazen nitelik nicelik kaygısına düşüyorsunuz ama zaman içerisinde zaten eleme sistemiyle birçoğu elenip bu işi layıkıyla yapanlar ayakta kalıyorlar. Çok güzel oyunlar var. Kurslar bu konuda çok iyi seyirci yetiştiriyor. 7-8 ayda kurslarda alınan eğitimlerle oyuncu olamazsınız. Konservatuardan mezun olduğunuzda dahi ben şahane bir oyuncuyum dediğiniz yerde yanlışa düşersiniz. Oyunculuk hep öğrenmeye ve öğretmeye açık bir iş. Bu nedenle kurslara hobi bazlı giden insanlar iyi birer oyuncu olmadan önce iyi bir seyirci olabiliyorlar. Bu da çok önemli bir faktör. İyi bir seyirci olursa iyi oyunlar çıkacaktır.
Bora Öztoprak’la mutlu bir evliliği uzun yıllardır sürdürüyorsunuz. Günümüzde giderek zorlaşan beraberliklerde birbirine tutunmanın sırları nedir?
Evliliğimizde 22 yılı geçtiğimiz günlerde geride bıraktık. 23 yılın içerisindeyiz. Bunun sırrı sevgi saygı tabii ki. Biz birbirimize çok özen gösteren insanlarız. Özen göstermenin çok önemli olduğuna inanırım. Evinizde yetiştirdiğiniz çiçeğe bile gösterdiğiniz özenle büyür. Bambaşka kültürlerden gelmiş iki insanın bir yaşımı, bir kılmayı becermesi çok kıymetli ve zor bir şey. Hiçbir şey hiçbir zaman toz pembe değildir tabi ama onu olumlu hale getirmek sizin elinizdedir. Kendi yaşam alanlarımızı hiçbir zaman bozmuyoruz. Kendimize ait zamanlarımız, mekanlarımız ve uğraşılarımız var. Birlikte yapmaktan çok keyif aldığımız birçok şey var. Gün gelir aynı evin içerisinde dahi karşılaşmadığımız anlar olur. Bu bize birbirimizi özletir. Günümüzde birçok insan çok çabuk vazgeçiyor bir şeylerden. İnsanların tahammül gücü azalıyor…
Çiçek Dilligil nasıl bir eş, nasıl bir anne?
Bunu Bora ve Ardahan’a sormak gerekiyor galiba normalde iyi bir organizatör ve koordinatörüm, fena bir dinleyici sayılmam. Dinlemeyi, paylaşmayı ve sohbet etmeyi çok severim. Hayata onların açısından bakmaya çalışırım, özellikle oğlum açısından. Eşim benim sığındığım limanım, en yakın arkadaşım. Yeri geliyor babam, yeri geliyor kardeşim… kısacası her şeyim. Bu konuda fena değilim galiba ki, kimse beni bırakmıyor
Oğlunuzdan sonra hayatınızda neler değişti? Annelik size neler kattı?
Oğlumdan sonra hayatımdaki en büyük değişiklik ne derseniz “kaygı” diyebilirim. Çok kaygı dolu bir insan oldum. Hayatta onu nasıl yetiştireceğimiz konusunda ister istemez kaygıya düşüyoruz. Bunun yanı sıra dünyanın en güzel duygusu annelik. Bunu hiçbir duyguyla kıyaslayamazsınız.
Takı ile aranız nasıl, her zaman kullandığınız ya da uğuruna inandığınız bir takınız var mı?
Takı kullanmayı çok severim ve epeyce takım vardır. Ama hiçbiri değerli madenden oluşmuyor. Benim için takıların maddi değerindense manevi değerinin yüksek olması lazım. Nasıl yapıldığı, kimin yaptığı, elektriği, rengi, bana nasıl hissettirdiği yani her şeyi bana……………. Takıların maddi değeri benim için önemli değildir. VAV taşırım üzerimde. Zaman zaman da onun bana ağırlık verdiğini hissedip çıkarırım ancak çoğunlukla VAV’lı bir kolyem ve VAV’lı bir yüzüğüm var… aytaşımın simgesi olan bana özel bir kolye yapılmıştı. Onu çok taşırım. Konya’dan aldığım, üzerinde Mevlana işlemeli bir kolyem var. Bu kolyelerimi her zaman kullanırım. Küpe çok severim. Yani takıyı ben çokça severim
Q: Can you tell us a bit about Çiçek Dilligil?
A: Çiçek Dilligil is a multi-talented individual with a proactive and perfectionist nature. She excels in organizing her tasks and maintains a strong focus, leading to quick and efficient completion of her work. Her priorities are firmly set on her family first and then her sacred profession as an actress. Having studied acting, she has specialized in her craft and expanded her expertise into various related fields, including directing, teaching, art direction, stage coaching, and voice-over work. She also provides corporate training and hosts special evening events. With a strong theater background, she continuously watches, reads, and writes about plays.
Q: What projects and works is Çiçek currently involved in? A: Currently, Çiçek is part of the play “Bavul,” which has been on tour in various regions of Turkey, including Istanbul, Eastern Anatolia, Southeastern Anatolia, and Central Anatolia. Upcoming tours are planned for the Black Sea, Mediterranean, and Aegean regions. Additionally, she continues her involvement in teaching acting at Aktör Stüdyo and Eyuğboğlu College. Moreover, she stars in the web series “İçten Sesler Korosu,” available on the internet.
Q: How do you evaluate the observed increase in the number of theater productions in recent years? A: The increase in theater productions can be attributed to supply and demand. As theater continues to evolve, there is now a diverse and colorful array of plays that cater to audiences of all levels.
Q: Are there any specific roles or projects that Çiçek dreams of in her profession? A: Çiçek’s imagination knows no bounds when it comes to her profession. She constantly envisions playing various roles and being part of exciting projects. For her, acting is about turning dreams into reality.
Q: Is theater culture well-established in Turkey, according to Çiçek? A: Yes, Çiçek acknowledges the significant contributions of her father, Avni Dilligil, and many other talented actors in taking theater to various regions and establishing a strong foundation. While the structure of mainstream theater has evolved, alternative productions have also gained popularity, adding to the rich tapestry of theater in the country.
Q: How does Çiçek emphasize continuous learning and improvement in acting? A: As an actress, Çiçek believes in the importance of continuous learning and improvement. While courses and training provide a good foundation, true mastery comes from constant dedication to the craft. Being a good audience member is also crucial for aspiring actors.
Q: What are the secrets to Çiçek’s long and happy marriage with Bora Öztoprak in the face of increasing challenges in relationships? A: The secrets to their successful relationship lie in love and respect. They both take great care to be considerate of each other’s needs and maintain their individual spaces and interests while enjoying shared activities.
Q: How has motherhood impacted Çiçek’s life, and what does it mean to her? A: After her son’s birth, Çiçek experienced a significant change in her life. Motherhood is a unique and incomparable feeling for her, and she has become a more caring and protective individual.
Q: What is Çiçek’s view on jewelry, and does she have any favorite pieces? A: For Çiçek, jewelry is more about sentimental value than material worth. She has several pieces that hold special significance, and she values the emotions and stories associated with them. A VAV necklace, symbolizing her son, is among her favorite pieces, along with a unique necklace from Konya with Mevlana’s motif.