Ariş Pırlanta, dünya markası olma hedefine emin adımlarla ilerlerken, bayileriyle, satış noktalarıyla gücüne güç katıyor. 1906’dan bu yanan hizmet veren Ariş Pırlanta, sektörde uzun yıllara dayanan deneyimin verdiği güvenle, yenilikçi yapısıyla, kalite anlayışıyla, ürün çeşitliliğiyle tercih edilen bir marka olarak hedeflerine ilerliyor. Ariş Pırlanta’nın Sakarya’da bulunan bayii Çoklar Kuyumculuk’un sahibi Özkan Çoklar, Ariş Pırlanta ile nasıl çalışmaya başladığını, Ariş’i tercih etme sebeplerini ve markayla çalışmanın avantajlarını anlattı.
Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
24 yıl önce Sakarya’da Çoklar Kuyumculuk firmasını kuran üç kardeşten en küçükleriyim. 1997 yılından bu yana Sakarya’da kuyumculuk faaliyetinde bulunan aile şirketimizde çalışıyorum. Çeyrek asır önce üç kişiyle çıktığımız yolda; bugün 3 şubesi olan yaklaşık 20 kişilik kadrosuyla kocaman bir aile olan Çoklar Kuyumculuk’ta yöneticilik serüvenime devam ediyorum.
Uzun yıllardır sektörde faaliyet gösterdiğinizi biliyoruz. Başlangıcı nasıl oldu, Ariş ile yolculuğunuz nasıl başladı anlatır mısınız?
Ariş ile tanışmamız, aslında Ariş’in gen kodlarıyla da çok alakalı olduğu için, bazen dostlarıma ve müşterilerime de anlattığım bir anekdottur. Şöyle ki; dönem 90’lı yılların sonu 2000’li yılların başı… Bizler genç kuyumcuyuz ama pırlanta henüz Türkiye’de ve Sakarya’da da çok az bilinen bir alan. Hem talebi pek yok hem de sektörde pırlantayı bilen kişi çok az. Pırlanta eğitimi falan daha duyan yok o yıllarda… Durum böyle iken 2002 yılında benim Ankara’da yaşayan modayı, trendleri çok iyi takip eden bir arkadaşım ve aynı zamanda müşterim, nişanlısına aldırmak istediği tektaşını bizden almak ve H color pırlanta istediğini söyledi. İnanın o güne kadar H rengini Adapazarı’nda bırakın görmeyi, duyan bile yoktu. Sonrasında H renkte pırlantayı aramak için İstanbul’da araştırdığımda sadece Ariş’te bulabileceğimi öğrendim.
Ariş Pırlanta’yı tercih edilir bir marka yapan farkları sizce neler? Sizin tercihinizde bu farklardan hangileri etkili oldu?
Aslında Ariş’i sektörde farklı kılan birçok özellik sayabiliriz. Beni en çok etkileyen özelliklerinden bir kaçını size anlatmam gerekirse; ilk sırada müşterisini gerçek dost gören iş ortağı anlayışı gelir. Bunu laf olsun diye söylemiyorum; 1999 depreminde iş yerimiz yıkılmıştı ve o yıllarda ismini vermek istemediğim bazı firmalardan hiç beklenmeyen ve unutulmayacak olumsuz davranışlar görmüştük, hatta zarara uğratılmıştık. Bu tecrübelerin ardından, deprem sonrası çalışmaya başladığımız Ariş’ten bugüne kadar sadece destek ve gelişime destek gördüm. Asla bize olumsuz yansıyan bir tavırları olmaması, benim 20 yıl sonra da yanılmadığımı gösteriyor.
Yine çok önemli farklılıklardan biri de inovasyon. Ariş kelimenin tam anlamıyla inovasyon firmasıdır. Ailenin büyüğü, Ariş’in yolculuğunun başlangıç noktası, Abdülkerim dedenin çocuklarına, torunlarına “Kimsenin yapmadığını yapın, eğer başkaları sizi taklit etmeye başlarsa siz başka bir şey yapın” vasiyeti, Ariş’in karakteristik özelliği haline gelmiş. Gerçekten de Ariş hep ilklerin, yeniliklerin markası olarak farklı koleksiyonlara ve tasarımlara imza atıyor. Mesela Ariş Parmak İzi Koleksiyonu benim en çok hayran olduğum koleksiyonların başında gelir. Benzersiz tasarımlardandır. Teknoloji, tasarım ve sanatın buluştuğu inovatif bir eserdir bana göre… Dişten, saçtan yapılan tasarımların yer aldığı koleksiyonlar, Semboller Koleksiyonu, Anne Çocuk Koleksiyonu gibi benzersiz koleksiyonlar her biri çok anlamlı, farklı koleksiyonları ve daha fazlasını da sayabiliriz.
Sizce bir marka ile çalışmak neden önemli?
Dünyadaki değişim ve gelişim her alanda olduğu gibi sektörümüzde de markalaşmayı zorunlu kılıyor. Türkiye mücevher sektöründe altınla kuyumun ayrıştığı en önemli fark bence pırlanta deneyiminin çok az olması. Geleneksel kültürde altın takı çok köklü, yerleşmiş ve çok iyi bilinmesine rağmen pırlantada daha çok yeniyiz. İlk pırlanta satmaya başladığımızda birçok alanda çok yetersizdik. Ariş Pırlanta bizi ve personelimizi sürekli eğitimlerle destekledi. Bu eğitimler vitrin dizmekten taş bilgisine, görsel düzenlemeden satış eğitimlerine kadar çok kapsamlı eğitimlerden oluşuyor. Bugün bu seviyelere marka işbirliğiyle geldiğimizi hiç unutmuyoruz. Ayrıca genel kanının aksine, bir marka ile çalışmak daha pahalıya mal olmuyor. Gerçek kıyaslamada fayda açısından markanın üretim ve stok gücü çok büyük avantajlar sağlıyor. Bunun yanında bilinirlik ve güvenilirlik zaten tartışılmaz avantajlar tabii…
Ariş Pırlanta koleksiyonlarından en beğendiğiniz ve en çok ilgi gördüğüne inandığınız ürünler hangileri?
Geçmişten bugüne aklıma ilk gelen ilk koleksiyon Parmak İzi, Melekler Koleksiyonu, Semboller Koleksiyonu, Anne Çocuk Koleksiyonu, Miracle ve Baget koleksiyonları diyebilirim.
Tüketicinin mücevher tercihleri konusunda neler söylersiniz?
Tüketicinin mücevher tercihleri dünya trendlerini takip ediyor. Son yıllarda baget pırlanta tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok büyük rağbet görüyor. Tektaş yüzük zaten artık tartışmasız, herkesin alıp severek taktığı bir klasik oldu. Tektaş ile birlikte diğer evlilik mücevherleri de her zaman ön planda olan ürünler arasında…
Haziran ayı itibariyle Sakarya’da Cadde 54 AVM’de Ariş Çoklar mağazası olarak hizmet vermeye başladınız. Mağazanın hayata geçiş öyküsünden biraz bahseder misiniz, nasıl karar verildi, nasıl hayata geçirildi?
Uzun bir bekleme sürecinden sonra nihayet üçüncü mağazamız olan Cadde 54 AVM mağazamız tüketiciyle buluşuyor. Uzun bekleyişin en önemli sebebi yaşadığımız pandemi süreci oldu. Mağazamızı 2020 Kasım-Aralık aylarında açmaya hazır hale getirdik ancak pandemi koşulları dolayısıyla yaklaşık 7 aydır bu günü bekledik ve mutlu sona ulaştık. Haziran ayındaki normalleşme süreciyle beraber bizde startı vermiş olduk mağazanın oluşumu ve karar sürecinden de biraz bahsetmek isterim. Süreç aslında 2019 yılında Ariş’in yeni konsept mağazaları ortaya çıkmaya başlayınca başladı. Ariş mağazalarını yenilemeye başlayınca bizde de heyecan başladı. Ariş Pırlanta’nın yeni konsept mağazaları gerçekten çok etkileyici ve çarpıcı mağazalar olmuştu. Sakarya’da da Cadde 54 AVM projesi aynı dönemde ortaya çıkmış ve biz mutlaka bunun içinde olmalıyız kararını vermiştik. Plan ve projeleri alınca hemen büyük üstad sayın Kerim Güzeliş’in yanına koştum. Proje kayıt üstünde bile hepimizi heyecanlandırmıştı. Kerim Güzeliş’in de bizleri motive eden yönlendirmeleriyle hemen harekete geçerek Cadde 54 AVM’nin stratejik bir noktasında mağazamızı kiraladık. Cadde 54 AVM Ariş Pırlanta mağazası pırlantalı ürünlerin ve altın ürünlerin dengeli bir şekilde buluştuğu Çoklar Kuyumculuk ile entegre bir konsept olacak. Ariş Cadde 54 AVM mağazasına gelen bir müşteri hem zengin pırlantalı seçeneklerimiz arasından beğendiğini alabilecek hem de beğendiği altın takısını veya bilekliğini seçebilecek. Sakaryalı mücevherseverlere en iyi şekilde hizmet vererek, dönem dönem çeşitli sürprizlerle ve fırsatlarla fark yaratmaya devam edeceğiz.